Uçaklı Botan'dan Cilo'ya Hakkari Turu Thy İle / 3 Gece Otel Konaklaması

1.Gün: Siirt Saat Kulesi – Helvacılar Çarşısı- Siirt Ulu Camii – Botan Vadisi ve Kanyonu – Delikli Taş (Rasıl Haccar) – Tillo (Aydınlar)- İsmail Fakirullah Hazretleri ve İbrahim Hakkı Türbeleri- Tillo Ulu Camii- Botan Kanyonu – Eruh – Şırnak Seyir Terası- Cizre- Hz. Nuh Cami ve Türbesi- El Cezeri- Kırmızı Medrese- Cizre Ulu Camii- Mem-U Zin Türbesi- Bırca Belek- Cizre Dengbej Evi
Değerli misafirlerimiz, İstanbul Yeni Havalimanında uçuş saatinden en az 2 saat önce bireysel check- in işlemlerinizi gerçekleştirdikten sonra Thy TK2656 08:25 Siirt uçuşu ile Siirt’e hareket ediyoruz. Bizi bekleyen aracımıza binerek şehir merkezine ulaşıyoruz. Siirt meydanda bulunan saat kulesinde kısa bir fotoğraf molası ve öğle yemeği için vereceğimiz serbest zamanımızın ardından minaresi turkuaz renkli sırlanmış tuğlalarla süslenmiş 12. yüzyıl yapısı olan Ulu Cami merkezdeki en önemli yapı olarak ziyaret noktamız olacak. Cami ziyaretimizin ardından Siirt’in meşhur sebatlarından geçerek Helvacılar Çarşısı’na giriyoruz. Çarşı içerisinde gezerken Siirt’in meşhur tiftik battaniyesini, pek meşhur fıstığını ve Pervari balını alışveriş listenize eklemeyi unutmayınız. Ardından halk tarafından kutsal kabul edilen hatta ilçenin girişinde ayakkabıların çıkartılarak girilmesi gerektiğini düşünen insanların yaşadığı Tillo (Aydınlar) ilçesine gidiyoruz. Doğunun Oxford’u olarak nitelendirilen Tillo ilçesi yüzyıllardır eğitimin çok değer verildiği, birçok bilim insanının ve pozitif bilimler konusunda birçok ilkin gerçekleştirildiği ilçedir. Hocasının türbesi üzerine senede iki kez güneş ışığının vurması için yapmış olduğu düzenek ile öne çıkan İbrahim Hakkı Hazretleri bunun en güzel örneklerinden biridir. Dağların tepesinde bulunan bir duvarın üzerine ince hesaplarla oluşturulmuş bir delikten yaz ve kış gündönümlerinde sabah gün doğarken güneş ışınlarının geçiş yolu hesaplanarak hocası İsmail Fakirullah’ın türbesinin bulunduğu yerdeki bir kulenin içerisine kurduğu mercek düzeneğiyle bir pencereden tam da türbenin üzerine düşmesini sağlayarak ona olan saygısını ve minnetini göstermeye çalışmıştır. Tillo şehir merkezini, türbeleri ve yine kendine has çok farklı mimarisi ile Ulu Camisini ziyaret ettikten sonra şehir dışına doğru yüksek tepelerdeki seyir terasına çıkıyor ve Botan Vadisi’nin o muhteşem manzarasını seyre dalıyoruz. Yine ayrılmanın zor olduğu bu güzel mekândan ayrılarak Eruh oradan da Şırnak şehir merkezine ulaşıyoruz. Şırnak’a ulaştığımızda merkezin yukarı kısmında bulunan seyir terasından şehrin manzarasını görmek ayrıca Cudi Dağı’nın hayranlık uyandıran manzarasını da fotoğraflamak amacıyla kısa bir mola veriyoruz. Molamızın ardından Cizre merkeze doğru devam ediyoruz. Öncelikle Kürt edebiyatının en önemli eseri olan Mem-u Zin ‘in türbesini ziyaret edeceğiz. Türbe ziyaretimizin ardından bölge mimarisinden çok farklı bir mimari tarzda yapılmış olan Cizre Ulu Cami’yi ziyaret edeceğiz. (Ulu cami tadilat nedeni ile kapalı olma durumu olabilmektedir.) Sonrasında Cizre şehir merkezinde öğle yemeği ve alışveriş imkânı bulabileceğiniz bir serbest zamanınız olacaktır. Serbest zamanımızın ardından yukarıdan bakıldığında bir gemi şeklinde yapılmış Cizre’nin etrafını çepeçevre saran lakin günümüze çok az bir kısmı ulaşmış olan şehir surlarına doğru geçiyoruz. Bırca Belek ismi ile anılan bu bölgede Dicle Nehri kenarında keyifli dakikalar geçireceğimiz bir serbest zamanımız daha olacaktır. Öğleden sonraki saatlerimizde şehir merkezinin farklı bir köşesinde bulunan ve tüm kutsal metinlerde kıssası/hikayesi geçen tufan olayının kahramanı olan Hz.Nuh peygamberin türbesini ve dünyanın ilk robotik biliminin öncüsü olan El-Cezire’nin mezarını ziyaret edeceğiz. Ziyaretimizin ardından yapılan yeni restorasyonu ve yine farklı mimarisiyle şehrin öne çıkan yapılarından biri olan Kırmızı Medrese’yi de göreceğiz. Ziyaretlerimizin ardından günümüzün en renkli ve güzel dakikalarını geçirmek üzere sizleri bölgenin ozanlık, aşıklık kültürünün halen yaşatıldığı bir konağa götüreceğiz. Dengbej Evi. Dengbejlik kültürü bölgede hala devam eden ozanlık ya da aşıklık geleneğinin benzeri olan bir kültürdür. Farklı enstrümanlarıyla türkülerini icra eden Dengbejler türkülerinde anlattıkları hikayelerle toplumun hem aynası hem de kültür mirasının önemli bir parçası konumunda olan sanatçılar olmuşlardır. Burada geçireceğimiz keyifli dakikaların ardından günümüzü bitiriyor ve akşam saatlerinde otelimize geçiyoruz.

* Sabah Kahvaltısı: Serbest alınacaktır. (Ekstra)
* Öğle Yemeği: Siirt’te serbest menü olarak alınacaktır. (Ekstra)
* Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. (Ücrete dâhildir.)
* Güzergâh: Siirt- Aydınlar- Cizre 163 KM
* Konaklama Oteli: Şırnak- Cizre Şehir Otelleri

2.Gün: Çukurca-Ermeni Taş Evleri- Emir Şaban Medresesi- Hakkâri Meydan Medresesi – Hakkâri Şehir Merkezi
Sabah otelde alacağımız kahvaltımızın ardından Hakkari’ye devam ediyoruz. Yolculuğumuz esnasında etrafımızda bulunan kaya oluşumları, dağların o ihtişamlı yapıları sizleri mest edecektir. Yolumuza Irak sınırına sıfır noktasında uzunca bir müddet devam edeceğiz. Dörtyol kasabasında kısa bir dinlenme molası vererek yine yolumuz üzerindeki manzaraların keyfini çıkartarak Çukurca ilçesine varıyoruz. Bölgede yüzyıllar boyunca hüküm sürmüş Mirlerin (Aşiret liderleri) yaptırmış olduğu konaklar ilk dikkatimizi çekecek olan yapılar olacaktır. Günümüzde tekrar restore edilerek turizme kazandırılmaya çalışılan bu taş konakların yöre mimarisinin en güzel örneklerini teşkil ettiğini söylemek gerekir. Çukurca merkezde bulunan Emir Şaban Camisi ve medresesi ilçenin en iyi korunmuş yapısı olarak karşımıza çıkmaktadır. İslamiyet’in Anadolu topraklarında ilk yayılmaya başladığı yıllarda yapılan bu camii ve medrese yöre için oldukça önemli bir yapıdır. Çukurca da vereceğimiz serbest zaman sırasında ilçenin yöresel lezzetleri ile ün yapmış tek ve en büyük restoranı olan Zap Sofrası’nda yöre lezzetlerinin en güzellerini tadabileceğiniz güzel bir öğle yemeği molasını vereceğiz. Bu küçük ve sevimli ilçeden ayrılırken artık Zap Suyu bize eşlik etmeye başlayacak ve bundan sonraki tüm yolculuğumuz boyunca da hep yanı başımızda olacak. Ardından Hakkâri’ye doğru yolumuza devam edeceğiz ve şehir merkezine varmadan önce adının manası “dağlar ülkesi” olan en doğumuzda ve en yüksekte bulunan illerimizden Hakkâri şehrini o müthiş manzaralarıyla nefesinizi kesecek Sümbül Dağı seyir terasında durarak bir müddet seyre dalıyoruz. Merkeze ulaştığımızda ziyaret noktamız Hakkâri Meydan Medresesi olacak. Son yıllarda çok güzel bir restorasyonla turizme kazandırılan bu küçük yapı 18. yüzyıl medrese mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan görülmesi gereken yapılardan biridir. Medrese ziyaretimizin ardından şehir merkezindeki otelimize yerleşiyoruz. Akşam dileyen misafirlerimiz şehir merkezinde alışverişin keyfini çıkartabilir ya da birçok eğlence mekânında keyifli zamanlar geçirebilirler.

* Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacak olup tur ücretine dâhildir.
* Öğle Yemeği: Çukurca Zap Sofrası Restoran’da Serbest Olarak Alınacaktır. (Ekstra)
* Akşam Yemeği: Şehir restoranlarında alınacaktır. (Ekstra)
* Güzergâh: Cizre- Çukurca- Hakkâri 262 KM
* Konaklama Oteli: Hakkari Şehir Otelleri

3.Gün: Hakkâri- Berçelan Yaylası- Gelezo Şelalesi- Mergan Yaylası – Cennet- Cehennem Vadisi- Cilo Buzulları ve Gölü- Cilo Dağı
Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından dileyen misafirlerimizin katılımıyla (ekstra.) Berçelan Yaylası, Cennet- Cehennem Vadisi ve Cilo Dağı Buzul Gölleri turumuzu gerçekleştireceğiz.
Minibüslerle gerçekleştireceğimiz turumuzda Hakkâri merkezi, Sümbül Dağlarını, Cilo ve Sad Dağlarının, Büyük ve Küçük Berçe Dağlarının muhteşem manzaralarını keşfedeceğiz. Koçer kültürünün hala devam ettiği bu güzel yaylada sabah saatlerinde keyifli dakikalar geçireceğiz. Şehir merkezine döndükten sonra bu sefer yolumuzu Hakkari’nin bir başka yönüne çeviriyor ve Cennet- Cehennem Vadisi yolculuğumuza başlıyoruz. Yöre halkının “Cennet” olarak nitelendirdiği yemyeşil vadide rengârenk çiçekler bulunurken, çok da uzak olmayan “Cehennem” vadisinde ise on binlerce yıllık buzullar bulunmaktadır. Vadinin içerisine belli bir noktaya kadar aracımızla ilerliyor ve aracımızdan belli bir noktada inerek yaklaşık 1 saatlik bir yürüyüşe başlıyoruz. Vadiye doğru ilerledikçe yol boyu dağ keçileri, keklikler, rengârenk çiçekler arasında ilerliyor, gürül gürül akan derenin sesi ve Cilo Dağı’nın ihtişamlı zirvelerini görüyoruz. Yolumuz üzerinde Gelezo Şelalesi’ni görerek Cennet (Mergan) Vadisine ulaşıyoruz. Burada öğle yemeği için sizler için hazırlamış olduğumuz piknik tarzında yemeklerimizi yedikten sonra isteyen misafirlerimiz ile yaklaşık 2 saatlik bir patika yolu takip ederek buzullaşma süreci 2 milyon yıl öncesine dayanan Cehennem Buzullarına ve Buzul Gölü’ne ulaşıyoruz. Cilo Dağı’ndaki bu buzullar ve göller el değmemiş doğasıyla sizleri büyüleyecektir. Burada verdiğimiz kısa bir fotoğraf ve dinlenme molasının ardından aynı yoldan Cennet Vadisine geri dönüyoruz, ardından minibüslerimize binerek Hakkâri şehir merkezine geri dönüyoruz. Bugün ekstra turumuza katılmak istemeyen misafirlerimiz otelde ve şehir merkezinde serbest zaman geçirebilirler.

* Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacak olup tur ücretine dâhildir.
* Öğle Yemeği: Serbest Olarak Alınacaktır. (Ekstra)
* Akşam Yemeği: Şehir restoranlarında alınacaktır. (Ekstra)
* Güzergâh: Hakkâri- Berçelan Yaylası- Cilo 70 KM
* Konaklama Oteli: Hakkari Şehir Otelleri, Yüksekova Şehir Otelleri

4. Gün: Devrimci Gençlik Köprüsü- Başkale Merkez- Vanadokya- St. Bartholomeus Kilisesi – Güzeldere- Hoşap Kalesi- Gürpınar- Gevaş- Van Gölü – Akdamar Adası- Arbuni Savat Gümüş Atölyesi – Van Kedi Evi– Van Müzesi – Van Kalesi
Otelimizde alacağımız Kahvaltımızın ardından Van Başkale ye doğru hareket ediyoruz. Güzergâh üzerinde kendisi küçük ve basit olan ama etkileyici hikayesi dönemin ruhunu yansıtan Devrimci Gençlik Köprüsü, Denizler Köprüsü, Deniz Gezmiş Köprüsü, Zap Köprüsü gibi birçok isimle anılan köprüde bir fotoğraf molamız olacaktır. Başkaleyi panaromik olarak gördükten sonra anayoldan ayrılarak Nasturi kültürünün yaygın olarak yaşandığı bu coğrafyada Albayrak Köyü’ne ulaşıyoruz. Zap Suyu’nun doğduğu ve büyük Zap Vadisi’nin içerisinde olan bu köy ziyaretimiz sırasında St. Bartelemeus Kilisesi’nin günümüze ulaşan kalıntılarını (panoramik) görme imkânı bulacağız. Sonrasında Yavuzlar Köyü’ne Yiğit Yanardağı’nın (Kofiras) binlerce yıl öncesindeki son faaliyetleriyle saçmış olduğu ifrazatı ile oluşan peribacalarını görmeye gidiyoruz. Köye daha yaklaşırken görecek olduğunuz manzara birdenbire coğrafyanın değişerek kendinizi Kapadokya’da hissetmenize neden olacaktır. Belki Kapadokya kadar büyük bir alana yayılmış olamayabilir ama buranın halkının Vanadokya diye isimlendirdiği peri bacası oluşumları emin olun o hissiyatı birebir vermektedir. Ayrıca köyde yaşayanların sıcak kanlı yaklaşımlarına şahit olacaksınız. Ziyaretlerimizin ardından tekrar geldiğimiz yol güzergahından ana yola çıkıyor ve yine muhteşem manzaralar eşliğinde Van’a yolculuğumuzu devam ettiriyoruz. Güzergahımız üzerinde Güzelsu ilçesi sınırlarında bulunan temeli Urartular dönemine kadar dayanan ve Türkiye-İran yolu üzerinde bulunan vadinin güvenliğini sağlamak için yapılmış birçok kale yerleşiminden günümüze en sağlam şekilde kalabilmiş olan Hoşap Kalesi’ni fotoğraflıyoruz. Hoşap Kalesi özellikle giriş kapısının mimarisi ve sarp kayalıklar üzerinde kurulmuş olması dolayısıyla müthiş manzarası ile dikkat çekmektedir. Buradaki molamızdan sonra Güzelsu (Zernek suyu) Deresi eşliğinde menderesler, Zernek Barajı ve Zernek Geçidi’ni (2732m) aşarak 32 virajlar bölgesini ve güzel manzaralarını seyrederek Gevaş’a ulaşıyoruz. Katılmak isteyen misafirlerimizle beraber ekstra olarak sunacağımız Akdamar Adası ve Gagik Kilisesi ziyareti ve tekne turumuzu gerçekleştireceğiz.
Gevaş’tan yapacağımız yaklaşık 35-40 dakikalık tekne yolculuğumuz ardından ülkemizin en büyük gölünün en meşhur adası olan Akdamar Adası'na varıyoruz. Akdamar Adası’nda yaşanan aşkın hikayesini ve ada üzerinde bulunan Kral Gagik'in yaptırdığı Ermeni mimarisi ve taş ustalığının zirvesi olan muhteşem kilisesinin tarihini ve dış cephesinde Tevrat’tan alınan bazı sahnelerin bulunduğu kabartmalarını ve hikayelerini rehberimizden dinledikten sonra güzel Van Gölü manzarasında çay/kahve molası veriyoruz. Ardından tekrardan teknemize binerek Van Gölü kenarında bulunan tesisimize dönüyoruz. Teknemizden indikten sonra öğle yemeği molamızı veriyoruz. Öğle yemeğimizin ardından Van şehir merkezine doğru ilerlerken, Doğu Anadolu ve İran kültürünün en önemli öğelerinden olan halı ve kilimler hakkında ayrıntılı bilgi alabileceğimiz Halı-Kilim Kooperatifinde bir mola veriyoruz. Atölye ziyaretimizin ardından gözleri mavi veya kehribar rengi ya da biri mavi diğeri kehribar olabilen nadide ve asil bir kedi ırkı olan Van Kedilerini yakından tanımak için Van Kedi Evi’ne gidiyoruz. Ardından bölgenin çok önemli el sanatlarından olan Arbuni Savat ve Urartu İmalatı Gümüş Merkezinde dileyenlere küçük bir alışveriş molası veriyoruz. Sonrasında Türkiye’nin en güzel müzelerinden olan ve envanterinde 42.000 eseri barındıran Muş, Bitlis, Hakkâri bölgelerinden de getirilen çeşitli etnografik ve arkeolojik eserlerin sergilendiği Van Müzesi’ni gezerken rehberimizin yapacağı anlatımlarla bölgenin bilinen en büyük medeniyeti Urartular hakkında da bilgiler alıyoruz. Van Müzesi’ni gezdikten sonra Van Kalesi’ni fotoğraflamak için kısa bir mola veriyor ve Van Ferit Melen Havaalanına geçiyoruz. Thy TK2753 19:55 Van - İstanbul uçuşu ile dönüşümüzü gerçekleştiriyoruz. Bir başka Tatilbudur organizasyonunda görüşmek ümidiyle sizlerle vedalaşıyoruz.

* Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacak olup tur ücretine dâhildir.
* Öğle Yemeği: Van Gölü Kıyısında Serbest Olarak Alınacaktır. (Ekstra)
* Akşam Yemeği: Serbest Olarak Alınacaktır. (Ekstra)
* Güzergâh: Hakkâri- Gevaş- Van- Ferit Melen Havaalanı 253 Km
* Konaklama Oteli: Dönüş Günüdür. Konaklama Olmayacaktır.

Önemli Not: Havayolu kaynaklı gidiş uçuşunda yaşanacak operasyonel değişikliklerden ötürü gidiş uçuşu Diyarbakır Havalimanı olarak güncellenebilir.